Deprem Uzmanından karşılaştırma: Asıl sorun 2000 öncesi binalarda

Japonya'da meydana gelen 7,6 büyüklüğündeki depremin ardından akıllara Kahramanmaraş'taki depremlerde yaşanan yıkım ve can kayıpları geldi. Japonya'da aynı ölçüde enerji ortaya çıkmasına rağmen daha az hasarın meydana gelmesi ile ilgili değerlendirmede

Yaşam Yayın: 05 Ocak 2024 - Cuma - Güncelleme: 05.01.2024 22:01:00
Editör -
Okuma Süresi: 4 dk.
191 okunma
Google News

bulunan Prof. Dr. Mahmut Bilgehan, "Türkiye’de 2000 yılı öncesinde yapı stokumuzun çok çürük olmasından dolayı biz, Japonya’ya göre benzer depremlerde çok büyük yıkıma uğrayabiliyoruz" dedi.

 

Japonya, Ishikawa eyaletinde 1 Ocak’ta meydana gelen 7.6 büyüklüğündeki depremin yaralarını sarmaya çalışırken akıllara Kahramanmaraş'ta yaşanan ve 11 ilde yıkıma neden olan 7,7 ve 7,6 büyüklüğündeki depremler geldi.

 

Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığının görevlendirmesiyle Hatay’da deprem incelemesinde bulunan Kastamonu Üniversitesi Mühendislik ve Mimarlık Fakültesi İnşaat Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mahmut Bilgehan, Japonya’da yaşanan depremde Kahramanmaraş merkezli depremlerdeki kadar bir enerjinin ortaya çıkmasına rağmen daha az yıkımın yaşanması ile ilgili değerlendirmelerde bulundu.

 

2000 YILI ÖNCESİNDE YAPILAN BİNALAR...

 

Türkiye’de 2000 yılı öncesinde yapılan bina stoku sebebiyle yaşanan depremlerde yıkımın daha büyük olduğunu belirten Bilgehan, Japonya’da 1923’de yaşanan büyük depremin ardından yapılan dönüşüm sayesinde daha az yıkımların yaşandığını ifade etti.

 

Japonya'da meydana gelen depremin derinlik ve büyüklük olarak Kahramanmaraş depremine yakın olduğunu belirten Prof. Dr. Bilgehan, Bizde büyük yıkıma neden olan deprem, Japonya’da çok büyük bir yıkıma neden olmadı. Çünkü yapı stokumuzun çok çürük olmasından dolayı biz, Japonya’ya göre benzer depremlerde çok büyük yıkıma uğrayabiliyoruz." dedi.

 

JAPONYA'DA ÇOK SIKI KURALLARA TABİLER

 

Japonya'nın 1923 yılında yaşanan depremde 100 bin vatandaşını kaybettiğini hatırlatan Prof. Dr. Bilgehan, "Bu depremin ardından Japonya, büyük bir dönüşüme gitti ve bunu başararak meyvelerini topluyorlar. Bir binayı yaparken hem iskan açısından hem binanın yapılış mevzuatı açısından çok sıkı kurallara tabiler. Bu kurallardan dolayı deprem sırasında herhangi bir bina yıkımı çok fazla vuku bulmuyor” dedi.

 

Hatay’da yaptıkları incelemelerde en çok yıkımların 2000 yılı öncesinde yapılan binalarda yaşandığını gözlemlediklerini belirten Bilgehan, "Bu binalar çok iyi yapılmadığı için, kötü yapıldıkları için çok rahat yıkılmışlardı. 2000 yılından sonra yapılan binalarda yıkım olabiliyor fakat çok yaygın değil. Yeni incelediğimiz binalar vardı, buradaki çatlakları gözlemledik. Bunlarda da çok ciddi diyebileceğimiz bir yıkım yoktu” diye konuştu.

 

'DEPREM EĞİTİMİ İHMAL EDİLİYOR'

 

Deprem eğitiminin ihmal edildiğini belirten Bilgehan, Bizler, anaokulundan itibaren çocuklara deprem eğitimi vermemiz gerekiyor. Çocuklar depremi aman duymasın, anlatmayalım diyerek eğitimi ihmal ediyoruz. Anaokulundan itibaren bazı tatbikatlar yaparak, çocuklara deprem bilincini, deprem kültürünü aşılamamız gerekiyor” şeklinde konuştu.

 

2018 yılında yürürlüğe giren deprem yönetmeliğinin çok iyi bir yönetmelik olduğunu belirten Bilgehan, “Şu anki yönetmeliğimiz dünya standartlarında, şu anda Japonya’da kullanılan yönetmelik tarzındadır. Bizim problemimiz burada bu yönetmeliği uygun bir şekilde sahaya yansıtabilmemiz. Bu konuda ciddi eksikliklerimiz olduğunu düşünüyorum." dedi.

 

'YENİ BİNALARDA OLMASI AÇIKÇASI BENİ ŞAŞIRTTI'

 

Deprem bölgesindeki incelemelerinde çok büyük ihmaller gördüklerini kaydeden Prof. Dr. Bilgehan, “Elektrik borularının kirişler ve kolonlar kırılarak içerisinden geçirildiğini gördük. Eski binalarda zaten vardı ama yeni binalarda olması açıkçası beni şaşırttı. Buna dikkat edilmesi gerektiğini bu kadar depremden sonra halen öğrenemediysek açıkçası bizim daha kat etmemiz gereken çok fazla yol olduğunu gösterir." şeklinde konuştu.

#
Yorumlar (0)
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.