Türk satrancının 'ödül' gururu

"Avrupa'nın Üstün Başarılı Yöneticisi" ödülünü alan Türkiye Satranç Federasyonu Başkanı Gülkız Tulay, "Biz üç Türk kadını olarak ödül aldık. Satranç sporu, Türk

Yaşam Yayın: 22 Ağustos 2022 - Pazartesi - Güncelleme: 22.08.2022 14:37:00
Editör - ZaferTahiroğlu
Okuma Süresi: 5 dk.
184 okunma
Google News

AA Spor Sohbetleri'ne katılan Gülkız Tulay, Kadın Uluslararası Satranç Ustası Nilüfer Çınar Çorlulu'nun "Avrupa’nın Öne Çıkan Satranç Eğitmeni" ve milli sporcu Handenur Şahin'in "Avrupa’nın Mücadeleci Ruhuyla Öne Çıkan Engelli Kadın Oyuncusu" ödülünü alması, Türk satrancının geldiği nokta ve hayallerine ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

"Avrupa'nın Üstün Başarılı Yöneticisi" ödülünün kendi açısından son derece gurur verici olduğunu dile getiren Tulay, şunları söyledi:

"Ben bu ödülü Türk satrancı için, satranç sporu için aslında Türkiye için aldım. Bundan dolayı da ayrı bir gurur duyuyorum. Ödül gecesinde, orada biz üç Türk kadını olarak ödül aldık. Satranç sporu, Türk satrancı, Türk kadını adına gurur duyuyorum. Çok mutluyuz. Hep böyle ödüller alsak da ülkemize ödüllerle dönsek. Uyguladığımız projeler bizi bu noktaya getirdi. Aldığım ödüle bu projelerin katkısı büyük. Herkes daha fazla hamle yapmalı. Hamle yapmak için de kesinlikle bir engel yok."

Uluslararası Satranç Federasyonunun (FIDE) 2022'yi "Satrançta kadın yılı" ilan ettiğine dikkati çeken Tulay, "Biz üç kadın ödül aldık. Avrupa Okullar Satranç Şampiyonası'nda sahneye çıkan 3 Türk kızımız da bize büyük gurur yaşattı. Bundan da ayrıca gurur duydum." diye konuştu.


Fotoğraf: Binnur Ege Gürün Koçak

Türk satrançının yeri

Gülkız Tulay, dünya satranç kamuoyunda Türkiye'nin son yıllarda ciddi karşılığının olduğunu vurgulayarak, "Dünya ve Avrupa satranç federasyonlarının, organizasyonlar eğer çok önceden planlanmamışsa ilk aklına gelen ülkelerden biri Türkiye oluyor. Türkiye'nin organizasyon becerisi, federasyonumuzun bu anlamdaki tecrübesi ses getiriyor." değerlendirmesini yaptı.

Sportif anlamda son dönemlerde kazanılan başarıların Türk satrancının olimpiyatlarda madalya hedefini çok net şekilde gösterdiğini belirten Tulay, "Uluslararası şampiyonalarda elde ettiğimiz başarılar Türk satrancının dünyada ve Avrupa'daki yerini tescilliyor." ifadesini kullandı.

Türkiye'de satrançta lisanslı sporcu sayısının tüm branşların önünde olduğuna dikkati çeken Gülkız Tulay, şöyle devam etti:

"Fotoğrafın çok güzel bir yerindeyiz. Lisanlı sporcu sayısında tüm branşların önünde açık ara yer alıyorsak iyi bir yerdeyiz demektir. Daha iyi olabilmek için de 7 gün 24 saat çalışıyoruz. Türkiye'de toplam lisanslı sporcu sayısı 11 milyona yakın. Bizim 1 milyon 90 bin lisanslı sporcumuz var. Yani neredeyse ülkedeki her 10 lisanslı sporcudan biri bizim. Fotoğrafta çok iyi bir yerdeyiz. Çok daha iyi yerlerde olmalıyız. Türkiye'yi bir satranç ülkesi yapmalıyız. Evet bu yönde çok önemli mesafe aldık ama daha fazla satrançtan bahsedilmeli, daha fazla satranç oynanmalı, satranç hayatımızda çok önemli bir yere gelmeli."

Geleceğe yatırım

Hayatında son 24 yılı satrancın içinde yaşadığını dile getiren Gülkız Tulay, "Satrancı, çocuklarımızın, gençlerimizin geleceğine yatırım olarak görüyorum." dedi.

Satrancın her anlamda hedefe ulaşmak için bir amaç değil araç olması gerektiğini aktaran Tulay, şunları söyledi:

"Satrançla ilgilenen çocuklarımızın çoğu istedikleri liselere, üniversitelere rahatlıkla girebiliyor. Satranç sporuna ara vermeden yapabiliyorlar bunu. İş hayatında satrancın ne kadar faydalı olduğunu o hayata başladıklarında görecekler. Satranç günlük hayatımızla örtüşen bir branş. Odaklanmayı konsantre olmayı kazandırır. Çağımızın en önemli konularından biri zaman yönetimi. Bunu kazandırır. Dijital bağımlılığın ne kadar endişe verici olduğunu görüyoruz. Bunun önüne geçmek için satranç önemli. Satrancın en önemli konusu strateji ve bu da her alanda var. Stratejik düşünmek durumundayız."

Türkiye'de 30 bininci satranç sınıfını çok yakın zamanda açacaklarını kaydeden Tulay, sözlerini şöyle tamamladı:

"Özel okullar dahil 45-50 bin okul var. Devlet okullarının hepsinde İş Bankası Satranç Sınıflarını açmışız. Okul öncesi programa satranç sınıflarını aldırma projemiz var. Bunu ana sponsorumuz İş Bankası ile proje bazlı yürüteceğiz. Protokol aşamasındayız. Satranç ailesine 1999 yılında dahil oldum. Bu süreçte satrancın kabul edilmesi, yaygınlaşması son derece güzel. Başkan olurken bu hayalimdi. Bugün bunu gerçekleştirdik. Parklardan bahçelerden geçerken büyük satranç alanları olsun istiyorum. En büyük hayalim ise satrancın en azından ilk okulun bir, iki ve üçüncü sınıflarında zorunlu ders olması. Bunun ülkemizin geleceği için çok önemli olduğunu görüyorum o nedenle de böyle bir hayal kuruyorum."

Yorumlar (0)
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.